• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 28 °C
  • Girne 23 °C
  • Güzelyurt 27 °C
  • İskele 28 °C
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 23 °C

DAÜ-SEN: Devlet yeni akreditasyon programı ve kalite kriterleriyle tüm üniversiteleri yeniden kaydetmelidir

Üniversite Enflasyonunun Doğal Sonucu: Çürümüşlük.
DAÜ-SEN: Devlet yeni akreditasyon programı ve kalite kriterleriyle tüm üniversiteleri yeniden kaydetmelidir

Üniversiteler ciddi bir toplumsal gereklilikle

kurulur. Toplumlar, halklar, ülkeler geleceğe dair hedefleri doğrultusunda daha eğitimli kadrolar yaratmak, hedefleri için bilimin desteğini almak amacıyla üniversiteler kurarlar. Buna ek olarak toplumların entelektüel birikimi

üniversitelerin açılması için bir ön şarttır.

Her toplum nüfusu ve imkanları doğrultusunda

üniversiteler kurar. Dünyada en fazla üniversiteye sahip Amerika Birleşik Devletleri'nde 105 bin kişiye bir üniversite düşmektedir. Ülkemizde ise 15 bin

kişiye bir üniversite düşmektedir. Britanya'da her 200 bin kişiye bir, Almanya'da 173 bin kişiye bir, Türkiye'de 400 bin kişiye bir üniversite düşmektedir.

Britanya, Almanya ve hatta Türkiye'de

yüzlerce, bazı ülkelerde binlerce yıllık akademi, üniversite geleneği bulunmaktadır. Ülkemizde bırakın köklü bir bilim geleneği olmamasını; ilk

üniversite mezunlarımız 70-80 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Tüm bu olgular dikkate alındığında ülkemizde

üniversite sayısının kendi başına bir anomali olduğunu görebiliriz. Dolayısıyla asıl çürümüşlük bu küçük adayarısında 26 üniversiteye izin vermek ve bu durumu sürdürmeye çalışmaktır. Asıl sorun bir bakanın 16 üniversiteye izin vermesini

normal görebilmektir. Zamanında buna tepki koyanların düşman ilan edilebilmesidir.

Üniversitelerin aşırı sayıda olması doğal

olarak anomali yaratacaktı ve yaratmıştır. Çok sayıda üniversite mezunu ara eleman ve işçi gibi kritik bir işgücünü ortadan kaldırmış, on binlerce kaçak yabancı öğrencileri yaratmış, sosyal ve altyapı sorunlarını ortaya çıkarmıştır. Devletin hiçbir kontrolü olmadığı bu alan ayrıca vergi ve sahte diploma cenneti yaratmıştır. Sahte diplomaların konuşulduğu bir ortamda kolay diploma sorununun da altını çizmekte fayda vardır. Kolay diploma, en az sahte diploma kadar ciddi

bir sorundur ve bu ülkemizde çok yaygın şekilde mevcuttur.

Üniversite gibi çok ciddi ve hassas bir alanda

yapılması gereken en son şey şunlardır:

1. Üniversite sayısını aşırı artırmak

2. Bu alanı herhangi bir denetime ve standarda

tabi tutamamak

3. Eğitimi sadece ciddi bir kazanç alanı

olarak kurgulayıp, ticarileştirmek.

Ne yazık ki ülkemizde tüm bu hatalar yapılmıştır. Rüşvet, sahte ve kolay diploma, sahte ve ucuz profesörlük tüm bu hataların sonucudur. Doğru teşhis, doğru tedavinin şartıdır. Polisiye işlemler

tedavi değil semptomların bastırılmasından öteye gitmeyecektir.

Yapılması gereken bellidir: Devlet yeni

akreditasyon programı ve kalite kriterleriyle tüm üniversiteleri yeniden kaydetmelidir. Uluslararası eğitimde kalite kriterlerini yerine getirmeyen

üniversiteler kapatılmalı, öğrenciler diğer üniversitelere aktarılmalıdır. Bu bağlamda üniversite sayısı azami olarak 5'i aşmamalıdır. Bu mümkündür, acildir ve tek çare olarak görülmektedir. Bunun dışında tüm uğraşlar fayda

etmeyecektir. Böyle bir yola girebilmenin ön koşulu ise rüşvet aldığı iddia edilenlerin yanında o rüşveti veren ve verdirenlerin üzerine gidebilmektir.

DAÜ-SEN

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler