Sorakın: "Yeni modelleri mümkün görmüyorum"

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Kıbrıs konusunda bundan sonraki süreç ile ilgili BRT’ye değerlendirmelerde bulundu.

Sorakın, Beyrut’ta 1968 yılında başlayan ve son olarak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lider NikosAnastasiadis arasında sürdürülen görüşmelerin hep federasyon temelinde yürütülen müzakereler olduğunu hatırlattı.

Sorakın ‘biz CTP olarak müzakere sürecinin bir şekilde yeniden başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Ve oluşacak olan çözüm şekli şimdiki siyasi konjonktürde yine BMGüvenlik Konseyi’nin ilgili kararları ve BM parametreleri çerçevesinde olacağını düşünüyoruz” dedi.

Sorakın, Güvenlik Konseyi’nde yeni bir karar alınmadığı, BM parametrelerinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı sürece başka herhangi bir plan gündeme gelse bile bunun tartışılması ve sonuca ulaştırılmasının da mümkün olmadığını savundu.

Son dönemlerde birçok kurum, kuruluş ve siyasi partinin farklı farklı planlardan bahsettiğini kaydeden Sorakın, iki toplumlu iki devletli bir çözüm şekli, konfederasyon, Türkiye’ye bağlanma veya son dönemlerde zikredilen Tayvan modeli veya Kırım modeli gibi modellerin şu anki konjonktürde mümkün olmadığını söyledi.

Diplomatik temasların çok önemli olduğuna da işaret eden Sorakın KKTC’nin güçlendirilmesi, statüsünün yükseltilmesi için temaslar yapılabileceğini ancak KKTC’nin tanınacağı ve BM şemsiyesi altında bağımsız bir devlet olabileceği fikrinin çok da mümkün olmadığı düşüncesinde olduğunu belirtti.

Sorakın ‘Çünkü orta yerde BMGK’nın almış olduğu kararlar var. Bu kararların bir kısmı KKTC’nin tanınmasını engelleyen kararlardır. İkincisi başka bir karar Kıbrıs’taki çözüm şeklini ortaya koyan karardır. Örneğin, 750 sayılı karar, Kıbrıs’taki çözüm şeklini ortaya koyan karardır ki bu karar Kıbrıs’ın beş parametre halinde çözüleceğini öngörüyor. Bunlardan bir tanesi iki toplumlu bir devlet, ikincisi siyasi eşitlik, diğer önemli bir

karar Kıbrıs’ın başka herhangi bir devletle birleşmemesini veya kurulacak federasyondan ayrılmamasını öngören bir karar. Diğer önemli karar, tek egemenliği ve uluslararası kişiliği ve tek vatandaşlığı olan bir devletten bahsediyor. Dolayısıyla bu parametreler ortada olduğu sürece bizim KKTC’yi tanıtma gibi bir misyonla yola çıkarak bunu uluslararası camiaya ve BM’ye kabul ettirmemizin çok da mümkün olmadığını düşünüyoruz’ dedi.

Kıbrıs’ta mevcut durumun yıllarca devam etmesini beklemediklerini ancak bu süreçte kapsamlı çözüm hedefinden sapmadan yapılması gereken birçok iş bulunduğunu kaydeden CTP Genel Sekreteri Sorakın, hem spor, kültür ve eğitim alanında hem de ticari alanda uluslararası camia ile ilişkilerin gelişmesi için diplomatik temasların sürmesi gerektiğine dikkati çekti. CTP Genel sekreteri Sorakın, partisinin Maraş ile ilgili görüşlerini de aktardı.

Son zamanlarda Maraş konusunun da gündeme getirildiğine işaret eden Sorakın bu süreçte Maraş konusunun da görüşülebileceğini ancak bugünkü siyasi durumda ve Maraş’la ilgili alınan hukuki kararlarda bunun da çok çok mümkün olmadığının görüldüğünü söyledi.

Kıbrıs’ta çözümü sağlayacak olanın iki toplum olduğunu dolayısıyla iki toplumun hassasiyetlerinin çok önemli olduğunu kaydeden Erdoğan Sorakın herhangi bir düşünce ortaya atılırken bu düşüncenin uluslararası camiadaki mümkünlüğünün çok önemli olduğunu vurguladı.

BRT