Elektronik posta, akıllı telefon ya da internet hepimizi her an her yerde ulaşılır kılıyor. Sürekli, her yerde ulaşılır olmak... Viyana'da yaşayan Astrid Schurowetz hizmet sektöründe bir firmada çalışıyor. Müşteri hizmetlerinden sorumlu... Bu nedenle her gün yüzlerce telefona ve elektronik postaya yanıt veriyor.
Schurowetz "Aslında bütün gün bilgisayarın önündeyim. Eve gittiğimde de durum değişmiyor. Köpeğimle dışarıda bir tur atıyorum, sonra eve gelip dizüstü bilgisayarımda elektronik postalarımı kontrol ediyorum, özel iletilerime bakıyorum ve sonra ilginç şeyler bulabileceğim internet forumlarına giriyorum" diyor.
Tıpkı dünya genelindeki diğer insanlar gibi... Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin verilerine göre dünya üzerinde üç milyar kişi internet erişimine sahip. Cep telefonu abonelerinin sayısı önümüzdeki yılın başında 7 milyara yükselecek.
Araştırmalara göre birçok insan günde sekiz saatten fazla bir süreyi bilgisayar karşısında geçiriyor
İnanılmaz gelişim
Hiç kimsenin telefon hattının olmadığı ve dış dünyayla iletişimde tek olanağın telefon kulübeleri olduğu 60 yıl öncesi düşünüldüğünde, böylesine hızlı bir gelişim hayal bile edilemezdi. Ancak zamanla bu teknik gelişmeye karşı bir hareket de ortaya çıktı. Örneğin Amsterdam'da telefon ve internetin kullanılmadığı bir bölge oluşturuldu.
Londra'da da dijital cihazların kullanılmasının istenmediği yerler var. Mağazalar zinciri Selfridge müşterilerine iletişim araçlarının olmadığı, dinlenebilecekleri bir oda sunuyor.
Stres uzmanı Mazda Adli telefon ve internet karşıtı bu akımdan memnun. Herkese cep telefonlarını günde birkaç saatliğine kapatmayı tavsiye eden Adli "Bunu yapmaya değer. Vücudun ve ruhun da kendini yenilemek için buna ihtiyacı var. Aslında hepimiz bu cihazları kapatabiliriz ve bunu yapınca başımıza bir şey gelmez" şeklinde konuşuyor.
Bir başka alternatif daha var: Doğada çevrimdışı olunan bir tatil yapmak! Avusturya'daki bir organik tarım çiftliği, misafirlerine böyle bir olanak sunuyor. Tatile başlamadan önce cep telefonları toplanıyor. Tatil organizatörü Renate Baumann "Buradaki düşünce, hem bizim, hem de müşterilerimizin internet ve telefon bağlantısı olmadan, kendimiz, çocuklar, eşler ya da doğa ile meşgul olabileceğimiz, bağımsız olacağımız bir tatil yapmak. En azından birkaç gün" diyor.
Gündelik hayata da yansıyor
Herbert ve Renate Baumann'ın çiftliklerinde böyle bir tatili yılın her ayı yapmak mümkün. Talep giderek artıyor. Misafirler yan yana inşa edilen kulübelerde kalıyor. Burada doğal olarak internet ya da televizyon yok.
Cep telefonu ve internete bir süre veda edip atla gezintiye çıkan Astrid Schurowetz "Her şeye ara veriyorum, evdeki her şeyi unutuyorum. Sadece atlara, doğaya ve atların bana gösterdiklerine yoğunlaşıyorum, tadını çıkarıyorum" açıklamasını yapıyor. Atlı bu geziler yaklaşık üç saat sürüyor.
Schurowetz yaşadığı deneyimden o kadar etkilenmiş ki bu uygulamayı eve döndüğünde de sürdürmeye karar vermiş:
"Günde iki saat tüm iletişim araçlarından uzaklaşacağım. Balkonda oturacağım. Yanı başımda dizüstü bilgisayarı, cep telefonu olmadan kitap okuyacağım. Her an ulaşılabilir olmak zorunda değilim."
©Deutsche Welle Türkçe
Kirstin Schumann / Hülya Topçu
Editör: Ercan Coşkun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.