• BIST 9942.91
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Lefkoşa 28 °C
  • Mağusa 31 °C
  • Girne 25 °C
  • Güzelyurt 28 °C
  • İskele 31 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 27 °C

Diz ağrılarına dikkat!

LAÜ Öğretim Üyesi Bakırhan, diz ağrıları hakkında bilgiler verdi. Genç bireylerde de diz problemleri ortaya çıkabiliyor
Diz ağrılarına dikkat!

Lefke Avrupa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serkan Bakırhan, diz ağrılarının nedeni ve tedavi yöntemleri üzerine bilgiler verdi.

Diz ekleminin vücudun en büyük ve günlük yaşamda en fazla kullanılan eklem yapılarından biri olduğunu belirten Bakırhan, kişilerin merdiven inip çıkma, yürüme, oturmadan ayağa kalkma gibi günlük yaşamdaki fonksiyonel aktivitelerini rahat ve konforlu bir şekilde yerine getirebilmeleri için diz eklemini meydana getiren kasların ve bağ yapılarının kuvvetli olması gerektiğini dile getirdi.

Bu eklemin fazla ve aşırı kullanımının yaralanma riskini de arttırabileceğini söyleyen Bakırhan, özellikle ilerleyen yaşa bağlı olarak diz eklemi etrafındaki kasların zayıflaması ekleme binen yük oranlarının artışına ve buna bağlı olarak eklem kıkırdağında aşınmaların meydana gelebileceğine dikkat çekti. Bakırhan, sadece yaşlılarda değil genç bireylerde de bilinçsiz spor alışkanlıklarına bağlı eklemde aşırı yüklenmeler sonucu menisküs ve diz bağlarında kısmi veya tam yırtıklar ile diz problemlerinin ortaya çıkabileceğini belirtti.

Ağrı derecesi kişilerin birçok fonksiyonlarında azalmalara neden olabiliyor

Diz eklemi problemlerinde öncelikle ağrının en önemli bulgulardan biri olduğunu ve ağrı derecesinin kişilerin birçok fonksiyonlarında azalmalara neden olabileceğine dikkat çeken Bakırhan, diz şikayeti olan bir kişide problemin kaynağının iyi bir şekilde tespit edebilmesi için öncelikle iyi bir değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi.  

“Değerlendirme yapılırken kişilerin nasıl bir travmaya maruz kaldığı, daha önce düşme hikayesi olup olmadığı, mesleği gereği çok fazla oturup oturmadığı, fazla ayakta kalıp kalmadığı, çok fazla merdiven çıkıp çıkmadığı sorgulanmalıdır” diyen Bakırhan, diz ekleminde doğuştan gelen bir şekil bozukluğu ve eklem esneklik derecesine de bakılması gerektiğini ifade etti. Bu sorgulamaları takiben fizyoterapi ve rehabilitasyon değerlendirme yöntemleri içerisinde diz eklemi etrafındaki kas kuvvet ve eklem hareket genişlikleri, kas kısalıkları ve kasın hacimsel yapısında bir azalma olup olmadığını tespit etmek için çevre ölçümlerinin de yapılmasının gerektiğine değinen Bakırhan, bu değerlendirmeler sonucunda eklem şikayeti olan kişinin ilaç, fizyoterapi ve rehabilitasyon programı veya cerrahi tedaviye yönlendilmesi gerektiğini belirtti.

İlaçla şikayetleri geçmeyen hastalara fizyoterapi programları uygulanıyor

İlaç tedavisi yöntemleri içerisinde en çok steroid içermeyen diz eklemindeki yangısal ve şişlik derecesini azaltan ilaçların kullanıldığını dile getiren Bakırhan, bu ilaçları kullanıp şikayetleri geçmeyen hastalarda bir sonraki tedavi aşamasının fizyoterapi ve rehabilitasyon programları olduğunu ifade etti. Bakırhan, bu tedavi yöntemlerinde kişilere kas ve eklem çevresindeki bağ kuvvetini arttıran kuvvetlendirme egzersizleri verilirken, kas kısalıklarını azaltan germe egzersizleri ile optimum kas uzunluklar arttırılmaya çalışıldığını belirterek,  hastalara denge ve dayanıklılık düzeylerini attıracak aerobik egzersizler de verilebileceğini dile getirdi. Bakırhan diz ağrıları tedavilerinde ilaç ve fizyoterapi-rehabilitasyon programına cevap verilmeyen durumlarda ise son aşama olan cerrahi tedavi yöntemlerinin uygulanmakta olduğunu sözlerine ekledi.  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler