• BIST 8718.11
  • Altın 2244.782
  • Dolar 32.3318
  • Euro 35.1637
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 14 °C
  • Güzelyurt 10 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 2 °C

“Erken Tanı Ve Tedavi Hayati Önemdedir”

Birçok ülkede diyabet körlük, kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği ve ayak-bacak ampütasyonunun (kayıp) en önemli nedenidir.
“Erken Tanı Ve Tedavi Hayati Önemdedir”

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bülent Sezgin, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ne ilişkin bir açıklama yayınlayarak, diyabetle ilgili doğru bilinen yanlışları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Halkı için belirledi. Dünya Diyabet Günü’nün 1921 yılında insülini bularak diyabet hastası milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’in doğum yıldönümü anısına 1991 yılından beri her yıl 14 Kasım’da düzenlendiğini ve bu tarihte çeşitli etkinliklerin yapılmakta olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sezgin, “Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun bu yıl için belirlediği tema ‘Aile ve Diyabet’tir. Bu temanın seçilmesinin amacı, diyabetin yönetiminde aile desteğinin önemi konusundaki bilinçlenmeyi ve farkındalığı arttırmaktır” dedi.

“Erken Tanı Ve Tedavi Hayati Önemdedir”

Halen dünyada 425 milyon kişinin diyabetli olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Sezgin, “Bu kişilerin çoğu tip 2 diyabet dediğimiz, düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı ve dengeli beslenme ve sağlıklı bir çevrede yaşanması ile önlenebilen şeker hastalığıdır.Risk faktörlerinin önlenmesinde ailelerin anahtar rolü vardır. Bu yüzden ailelerin bilinçlendirilmesi üzerine yoğunlaşarak gerekli eğitimin sağlanması çok önem kazanmıştır.Her iki diyabetliden biri şeker hastası olduğunu bilmemektedir. Erken tanı ve tedavi, diyabet komplikasyonlarının önlenmesi için en önemli faktördür. Diyabetin belirtileri ve risk faktörlerinin tüm ailelere öğretilmesi erken tanı için hayati önemdedir. Bireylerinden biri şeker hastası olan bir ailenin tüm bireyleri mutlaka şeker hastalığının takibini beslenme ve hayat tarzını öğrenmeli ve kendilerini buna göre adapte etmelidir” dedi.

“Hayat Boyu Tedavi Gerektirir”

Diyabet hastalığının, vücudumuzda insülin hormonunun hiç üretilememesi veya vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar üretilememesi, ya da üretilen insülinin yeterince etki gösterememesine bağlı olarak ortaya çıktığını aktaran Yrd. Doç. Dr. Sezgin, “Diyabet kronik bir hastalık olup hayat boyu tedavi gerektirir.En basit teşhis bir damla kan ile yapılabilen açlık kan şekeri ölçümüdür. Özellikle ailesinde diyabet öyküsü olan, hareketsiz yaşayan, sağlıksız beslenen ve vücut ağırlığı fazla olan kişiler diyabet hastalığı açısından risk grubunu oluşturmaktadır.Hastalığın belirtileri; sık idrara çıkma, ağırlık kaybı, halsizlik ve aşırı susama hissidir. Diyabet, ülkemizde görülme sıklığı giderek artan, ciddi organ kayıplarına yol açan ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilen kronik bir hastalıktır. Birçok ülkede diyabet körlük, kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği ve ayak-bacak ampütasyonunun (kayıp) en önemli nedenidir. Diyabetli bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması, beslenme, egzersiz, tıbbi tedavi ve eğitimden oluşan dört temel faktörde mümkün olmaktadır” şeklinde konuştu.

Diyet Önerileri

Şeker hastalarına temel diyet önerilerinde bulunan Yrd. Doç. Dr. Sezgin, “Şeker ve şekerli yiyeceklerden sakınınız.Posalı ve glisemik indeksi düşük yiyecekleri tercih ediniz.Her yiyeceğin, yemek sonrası kan şekerini yükseltme hızları farklıdır. Bu, yiyeceklerin, kan şekerini yükseltme hızlarına ‘glisemik indeks’ adı verilir. Genellikle posalı yiyeceklerin glisemik indeksleri düşüktür. Kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur, kepekli ekmek, elma, armut, portakal gibi yiyeceklerin glisemik indeksleri düşük; beyaz ekmek, patates, pirinç, havuç, muz, kavun ve üzümün glisemik indeksleri ise yüksektir. Glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler, kan şekerini hızla yükseltirler.Her gün düzenli tarçın tüketimi kan şekeri seviyesine olumlu etki yaratıyor. Egzersiz diyabet tedavisinde olmazsa olmaz olan önemli öğelerden birisidir. Yapılan fiziksel aktivite yenilen yiyeceklerin parçalanması ile oluşan şekerin emilmesi ile kana geçişinden sonra vücuttaki hücreler tarafından kullanılmasını hızlandırır ve kan şekerini düşürmeye yardımcıdır. Vücuda kalori kaybettiren aerobik egzersizler yapmalıdır bunun için en uygun egzersizler yürüme ve yüzmedir” dedi.

Doğru Bilinen Yanlışlar

Halk arasında konuşulan ve doğru zannedilen yanlışları madde madde sıralayan Yrd. Doç. Dr. Sezgin, “Unutulmamalıdır ki; hastalıktan korunmanın en önemli şartı, hastalık hakkında bilgi sahibi olmaktır” diye konuştu ve o maddeleri şu şekilde açıkladı:

  • İnsülin tedavisi şişmanlatır
  • İnsülin kullanımı böbreklere ve göze zarar verir
  • İnsulin tedavisi spor yapmanıza engeldir
  • Gebelikte insulin kullanımı çocuğa zarar verir
  • Kan şekeri hapı, insülin tedavisinin yerini tutar
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler