Yakın Doğu Üniversitesi, Yakın Doğu Enstitüsü tarafından düzenlenen Güvenlik Akademisi Sertifika Programı kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nin Londra Eski Büyükelçisi Ünal Çeviköz "BREXIT Sonrası İngiltere'nin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz Güvenliğindeki Konumu" başlıklı bir seminer verdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre güvenlik kavramının ve uygulamalarının tüm boyutlarıyla irdeleneceği ve toplamda 6 hafta sürecek Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi Sertifika Programı’nda alanlarında uzman akademisyenler, karar alıcılar, politika yapıcılar, diplomatlar katılıyorlar. Program Cumartesi günleri Saat 10:00’da Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi B-101 No’lu seminer salonunda gerçekleştiriliyor.
Çeviköz: Ciddi Güvenlik Sorunlarının Olduğu Doğu Akdeniz’de Britanya Kıbrıs Üzerindeki Üslerini Kaybetmek İstemeyecektir.
Yakın Doğu Enstitüsü Güvenlik Akademisi kapsamında verdiği seminer çerçevesinde Avrupa Birliği’nden çıkmış bir Birleşik Krallık ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerini değerlendirenÜnal Çeviköz, “Kıbrıs Cumhuriyeti, Avrupa Birliği üyesi olmayan bir ülkenin bu ada üzerinde askeri üs bulundurmasına ne tepki verecektir? Britanyalılar son zamanlarda Kıbrıs müzakerelerinde olabildiğince sessiz ve tarafsız göründüler. Olayı Türkiye, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs heyetleri arasındaki müzakereler olarak uzaktan izlediler. Bunun önemli sebeplerinden biri İngilizlerin üslerle ilgili endişesidir. Evet NATO üyesidir, ama Kıbrıs NATO üyesi değildir. AB üyesi olmadığı takdirde bir gün iktidara gelecek olan ve tüm ada namına karar verdiğini iddia eden Güney Kıbrıslı bir politikacı artık siz AB üyesi değilsiniz bu üsleri de alın gidin dediği takdirde ne yapacaktır? İngilizlerin şu anda en çok üzerinde durdukları ve hiçbir şekilde dile getiremedikleri endişe budur. Doğu Akdeniz’de çok ciddi güvenlik sorunları vardır. Bu biraz enerjiyle, ticaretle, demografiyle, mülteci sorunlarıyla ve her şeyden önce demokrasiyle ilgilidir. Bütün bunların bu kadar önemli olduğu bir bölgede her ne kadar bu ada üzerindeki İngiliz üsleri çok yoğun olarak daha önce kullanılmamış olsalar da bundan sonraki dönemde çok ciddi ihtiyaç duyulan üsler haline gelebilir. Birleşik Krallık böyle bir konumu kaybetmek istemeyecektir. Bu sorunsalın üzerinde şimdiden durmaya başlanmadığı takdirde Türkiye de hiç ummadığı şekilde bir oldu bittiyle karşı karşıya kalabilir. Bu oldu bitti sadece Türkiye’yi değil KKTC’yi de etkiler” dedi.
Çeviköz: Türkiye Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Obsesyonundan Vazgeçmelidir
Konuşmasında ayrıca Brexit’in Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından önemine değinen Ünal Çeviköz “Özellikle son 15 yılda Türkiye’ninAB ile geçirmekte olduğu ilişkiler iyice tahlil edildiğinde ortaya çıkan sonuç Türkiye’nin görünür bir gelecekte AB’nin tam üyesi olmasının mümkün olmadığıdır. Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üyelik obsesyonundan vazgeçmelidir. AB zaten Brexit olsa da olmasada son yıllarda kendi içinde bir dönüşüm sürecine girmiştir. İleriye doğru bugünkünden farklı bir Avrupa Birliği ile karşı karşıya kalınacaktır. Bu AB yeni modelinde çok vitesli bir modelden söz edilmektedir. Çok vitesli model derken kurumsal olarak içeridede bazı farklı katmanların oluşacağından söz edilmektedir. Örneğin sadece Avro üyesi olarak AB üyesi olmaya devam edenler, Avro üyesi olmadan Avrupa Birliği üyesi olmaya devam edenler gibi. Önemli olan Avrupa Birliği’nin geçirmekte olduğu evrimin nasıl devam ettiğini Türkiye’nin de yakından izlemesine olanak verilmesidir. Çünkü sonuç itibariyle varılan son noktaya Türkiye kendini nasıl uydurabilecek ancak bunun içinde olarak anlayabilir. Bu fırsatverilmediği takdirde ortaya çıkan yeni model budur, size de bu uygulanacak denildiğinde orada sorun yaşanacaktır” dedi.
Çeviköz: Göçmen Psikolojisi Ülkede Bir Sosyal Statü Kazanabilmek İçin O Ülkenin Tarihini Orada Doğup Büyüyenlerden Daha Fazla İçselleştirmeyi Getirebiliyor
Konuşmasında ayrıca Avrupa’da yaygınlaşan göçmen karşıtı politikaların çoklukla göçmen kökenli vatandaşlar tarafından desteklenmesini de irdeleyen Ünal Çeviköz “Göçmen psikolojisi önemli çünkü Nicolas Sarkozy de Fransa’ya göçmen olarak geldi, sonra çok koyu bir Fransız milliyetçisi haline dönüşüp göçmen politikaları konusunda en sert uygulamaları yapan İçişleri Bakanı oldu, ardından da Cumhurbaşkanı oldu. Göçmen psikolojisi bir başka ülkeye o ülkede kendine yer edinebilmek ve bir sosyal statü kazanabilmek için, o ülkenin bütün koşullarını ve bütün tarihini, geçmişini, orada yaşayan ve orada doğup büyüyenlerden daha fazla içselleştirmek istemektir. O içselleştirme o kadar güçlü bir hale geliyor ki ileride kendilerinin geçmişlerini unutarak göçmen olarak gelenlerin, onların o çok sahip çıktığı değerlerden farklı değerlerle bu topluma bir şeyler kattığını görünce tepki gösteriyorlar. Özellikle 2013 yılından itibaren Bulgaristan ve Romanya’nın serbest dolaşım hakkını kazanmaya başlaması konuşulmaya başlanınca Birleşik Krallık’ ta da, özellikle İngilizler, ağırlıklı olarak bunun ülkedeki ekonomiyi ciddi şekilde etkileyeceğini ve Britanyalıların iş pazarında çok daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacağını savunmaya başladılar” dedi.
Konuşmaların sonunda Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz'e Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş ve Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Umut Koldaş tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
25 Kasım'a kadar sürecek olan “Güvenlik Akademisi” sertifika programına ve diğer Yakın Doğu Enstitüsü kısa dönemli eğitim programlarına kayıt için daha detaylı bilgiye www.neu.edu.tr web sayfasından, nei@neu.edu.tr e-posta adresinden, Yakın Doğu Enstitüsü facebook sayfasından, 223 64 64 (dahili 532) ve 0533 829 97 36 telefonlardan ulaşılabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.